Genel İngilizce

Genel İngilizce Programları

Genel İngilizce Dersleri

1 –  Genel İngilizce ( Birebir – Özel Genel İngilizce Dersleri)
2 –  Genel İngilizce ( 4 kişilik gruplarla  Genel İngilizce Dersleri)

İngilizce eğitimini kalabalık gruplar ile öğrenmek isteyenlerin yanılgısı şurada. Teknolojinin gelişimi eğitimde de bir gelişme yarattı ama bu gelişimin eğitimdeki etkileri ve etkinliği bire bir eğitimin yerini alabileceği şeklinde ki bir düşünce kesinlikle çok yanıltıcı olur. Çok tecrübeli ve öğretmeyi iyi bilen, alanında deneyimli ve size  gerekli olan bilgiyi en kısa ve en iyi biçimde aktaracak ve özümsenmesini sağlayacak olan hususi ders hocasıdır. İngilizceyi hususi ders alarak öğrendiğinizde:
Size lazım olan gerekli kelimeleri, dil bilgisini, bütünce kalıplarını ve çalışma taktiklerini kalabalık ders ortamında kaybolmadan en hızlı biçimde öğrenirsiniz.
Genel İngilizce, TOEFL, IELTS, İş İngilizcesi, Mesleki İngilizce ya da sadece konuşma üzerine dersleri kapsayan çalışma programları ile bu dili  en kısa surede ve en iyi biçimde hususi dersler ile öğrenebilirsiniz.
Amacınız hedefinize en kısa surede ulaşmaksa en kestirme ,en iyi ve en kısa yol, öğretmeyi bilen kafasındaki bilgileri en kısa ve en basit yoldan aktarabilen , deneyimli bir öğretmen ile bire bir çalışmak olacaktır.

Neler Yapılabilir ?

Ana dilini konuşan insanlarla dili daha sonra öğrenen ve konuşanlar arasındaki en mühim ayrımlardan birisi şudur: Ana dilini konuşan insanın kendisini ifade edebilmek açısından çok seçeneği vardır. Yüzlerce değişik biçimde kalıp kullanabilir. Seçenek bolluğuna sahiptir. Sonradan öğrenilen dil kullanılırken ise öğrenilmiş kalıpların dışına çıkılamaz. Dolayısıyla seçenekler, pek doyurucu değildir. Bu nedenle gerek sözel, gerekse metim yazımı şeklinde ifade becerisinde kişi sınırlı düzeyde kalır. Yani “farkında olmaksızın öğrenme” süreci çeşitlendirilmelidir.

Bunu Sağlamak için neler yapılabilir?
Ülke dışında, öğrendiğiniz yabancı dilin konuşulduğu memlekette yaşamaya çalışın!
Bir dili öğrenirken o dilin konuşulduğu ortamda olmak dilin hafızaya yerleşmesi açısından  mühim. Öncelikle asıl ve temel dilimizi nasıl öğrendiğimizi geriye dönerek bir  hatırlayalım. Beynimiz biyolojik olarak yabancı dil öğrenmeye planlanmıştır.  Doğal olarak, verilen kalıpları algılayarak bunları ayrıştırma, depolama ve anlamlandırma gücüne  sahiptir.
İkinci dilin hafızada  kapladığı alanı attırmanın yollarından birisi, vatan dışına, öğrenilen dilin konuşulduğu memlekete gitmek ve orada bir süre ikamet etmektir. Sokakta, alışverişte, otobüste her yerde İngilizce konuşulan ortamlarda var olmak işi kolaylaştırır. Bu amaçla vatan dışında dil mektepleri, yaz mektepleri gibi programlara iştirak etmek hızlı ve doğru öğrenme açısından mühim bir adım olacaktır.

İngilizce televizyon programları ve filmler izleyin
Dinlerken koşullar elverişli ise kulaklık kullanın. Böylece beyin, işitsel dikkatiniz dağılmadan direk kayıt yapabilir. O anda filmi anlamayabilirsiniz. Ama bu hiç  mühim değil. Unutmayın, beyin doğal olarak dil kalıplarını bir süre geçince ayrıştırma, benzetme yeteneğine sahiptir. Siz dinlemeyi sürdürün. Bir süre geçtikten sonra   anlamadığınız uzun bloklar şeklindeki uzun söz kalıpları kendiliğinden, anlayabildiğiniz daha küçük parçalara ayrılacaktır. Film izlerken hoşlandığınız dil kalıplarını not edeceğiniz bir defteriniz olsun. Bunları not edin ve filmde duyduğunuz tonlamayla tekrarlayın. Bu öğrendiklerinizi yeri geldikçe kullanmaya itina gösterin. Aynı filmi  çok kez izleyin.

İngilizce Şarkılar Öğrenin
Şarkı sözlerinin anlamlarını araştırın, öğrenin. Şarkı sözlerini ezberlemeye uğraşın. Belleğinize yazın. Birlikte söyleyin. Söylerken anlamını düşünün. Ne kadar çok kelime ve  ifade  öğrenirseniz dil alanınızın sınırlarını o kadar geliştirirsiniz. Özellikle sağ beynin görevi olan ritim/müzik zekası ve ritim hafızası, sol beynin görevi  olan hususi zeka ve hafıza ile birlikte harekete geçtiğinde öğrenme çok uzun mühim olarak gerçekleşir. Bu anlamda, müzik ile dil becerinizi geliştirmek sizin açınızdan hem çok zevkli, hem de beyin ahenkli bir tekniktir. Sonuç ise mükemmeldir.

İngilizce Konuşabileceğiniz Ve Duyabileceğiniz Ortamlarda Bulunun
Ülkemiz bu açıdan çok elverişli bir duruma sahip. Özellikle Akdeniz ve Ege sahillerimiz  bu açıdan bize çok geniş bir yelpazede seçenekler sunuyor. Plajda gözlerimizi kapatıp güneşlenirken alfa duruma geçmiş beyin dalgalarımız, dışarıdan gelen İngilizce konuşmaları  tereddüt etmeksizin  beyne kaydeder.

İngilizce Kitaplar Okuyun
İngilizce kitap, dergi, gazete, broşür ne bulursanız okuyun. Yanınızda tıpkı film seyrederken olduğu gibi küçük bir cep defteriniz olsun. Beğendiğiniz ve kullanabilmeyi istediğiniz dil kalıplarını, kelimeleri  yer aldığı cümle ile birlikte defterinize kayıt edin  ve tekrarlayın. Bir kalıp veya sözcüğün sizin olması demek, onu uzun bir zaman dilimi için  hafızaya atmış olmanız demektir. Bellek ile alakalı araştırmalar, yeni bir kelime yada benzeri bir şeyin uzun bir zaman dilimi için belleğe yerleşebilmesi amacıyla en az 7 kez tekrar edilmesini gerektiğini belirtir.

Lügat Kullanmayı Adet Haline Getirin
Kesinlikle ama mutlaka İngilizce – İngilizce lügat kullanın. Öncelikle seviyenize uygun bir lügat alın. Evde bulunan herhangi bir lügat bu çalışma seviyesi için uygun olmayabilir.. Sözlük, dil seviyenizin çok üzerinde olursa bir sözcüğün çok ayrımlı anlamları ile karşılaşabilirsiniz. Hatta açıklamasını anlamak dahilin tekrar sözlüğe gerek duyarsınız. Bu nedenle pek çok kişi, İngilizce – İngilizce sözlüğe bakmaktan nefret eder. Çünkü anlamaz. Oysa seviyeye uygun lügat kullanılırsa bu durum büyük ölçüde ortadan kalkar.

Olumsuz Etkiler Nasıl Önlenebilir?
Kağıt üzerinde İngilizce bilgisi yeterli olmasına karşın konuşma güçlüğü çeken kişi sayısı çoktur. Bu kişiler İngilizce konuşmak dahilin ağızlarını açtıkları vakit her kati kendilerini dinlediği, hatalarını bulacakları, gülünç duruma düşecekleri korkusunu sürekli içlerinde taşırlar.. Ağızları kurur, zihinleri dağılır, kalp atışları hızlanır ve İngilizce konuşmak çok sıkıntı veren, bunaltıcı bir deneyim olur.
“Hata yapmak, öğrenme sürecinin doğal bir yanıdır.” ilkesini kabul edersek, hatalar bizi geliştirir. Bu durumda, hatalar rehber görevi üstlenir. Bizi yönlendirir, hangi alanda hata yapılıyorsa o alan güçlendirilmesi gereken  alandır.

Farkına Varmaksızın Öğrenme
Yapılan bir araştırmaya göre; Öğrenmenin yüzde 20’si bilinçli bir biçimde mektep, kitap, öğretmen yoluyla gerçekleşirken, yüzde 80’i ayrımında olmadan yapılan bilinç dışı kayıtlar ile gerçekleşir. Ana dilimizi de bu biçimde öğreniriz. Beynimiz, biz ayrımında olmadan anne dilimizi, konuştuğumuz ortamda milyonlarca işitsel ve görsel veriyi kaydeder. Beyin bu veriler üzerinde “aynı”,” ayrımlı”, “…öyleyse,” mantığını kullanarak duyduğu seslerden oluşan sistemi, tarafi dilin şifresini çözer. Bir süre geçince daha önceden  bize söylenenleri anlamaya, ilerki aşamada  da konuşmaya başlarız.

Niçin İngilizce konuşamıyoruz? Nasıl İngilizce Konuşabiliriz?

“Neden konuşurken güçlük çekiyorum? Yıllarca  dersler, dil kursları, bire bir dersler aldığım halde durum  konuşmaya geldi mi konuşamıyorum.” diye utanan, sıkılan, kendini yetersiz  olarak düşünen hatta suçlu olduğunu sanan insan sayısı küçümsenemez boyutlardadır. Bunun çeşitli  sebepleri var kuşkusuz. Oldukça yaygın olan bir neden, anne dilde düşünmek ve bunu öğrenilen dile çevirerek konuşma stratejisi. Yani Türkçe düşünmek ancak İngilizce konuşmaya çabalamak.
Bu bir alışkanlık mı? Neden böyle bir strateji izlenir? Bir kişinin Türkçe düşünüp İngilizce konuştuğunu nasıl anlarız? Bu kişilerin İngilizce düşünebilmek dahilin ne yapmaları gerekir?
Ana dilde düşünme ve bunu konuşulmak istenen yabancı dile çevirme stratejisini kullanan kişiler konuşmalarına başladıklarında uzun, karışık, anlamsız söz dizinleri kullanırlar. Oldukça yavaş, düşüne düşüne konuşurlar. Çoğunlukla kelime ve bütünce aralarında “aa..ııh…” gibi boşluk doldurucular kullanırlar. Çünkü bir taraftan konuşurken başka taraftan ne diyeceğini düşünür ve orada kullanacağı kelime veya kalıbın nasıl söyleneceğini bulmaya çalışırlar. Sürekli “İngilizce olarak bu nasıl söylenir? Şu kelime ne demektir?” diye düşünmektedirler.
Bu durumda zihin çok işlem yapmaktadır. Bu nedenle hem düşünceye odaklanamaz, hem de çeviri yaptığı diller birbirinden yapısal anlamda çok değişik  olduğu halde dil bilgisi olarak hatalı, hatta vakit vakit komik ifadeler ortaya çıkabilir.

İngilizce Çalışmaya Nereden Başlamalıyım ?


Gün geçtikçe İngilizce tahsiline harcadığımız vakit ve para katlanarak çoğalıyor. Çünkü dünya İngilizce konuşmaya, yazmaya ve düzgün söylemeye başladı. Doğal olarak da dil  öğrenmek amacı ile emek harcayanların sayısı gittikçe çoğalıyor. Buraya kadar bir sorun fakat iş nasıl ve nereden başlamak gerektiğine gelince, o vakit ortaya bir kargaşa çıkıyor. İngilizce öğrenmeye başlamadan evvel kendinize şu soruları sormalısınız:

NEDEN İNGİLİZCE ÖĞRENMELİYİM?

Bu soru size ilk nazarta garip gelebilir çünkü zaten geçerli nedenleri yukarıda saydık. Ancak iş, eğitime başlayınca değişiyor. Çünkü körca yönelik bir eğitim planı yapmak gerekiyor ve elbette ki tekrar körca göre eğitim materyali seçmek gerekiyor.

– İş için mi gerekli?
– Yurt dışı gezilerine çıkmak amacıylamı?
– Yurt dışında Üniversite Eğitimi almak amacıyla mı ?
– Sınav hazırlığı olarak mı?
– Yabancı basını takip etmek amacıyla mı ?
Nedenler daha da çok ve değişik olabilir. Ama unutmayın evvel körcı belirlemelisiniz çünkü eğitiminizi ona göre biçimlendirmelisiniz. TOEFL, IELTS, KPDS, ÜDS, gibi imtihanlara girecek olanların tamamen ayrımlı bir İngilizce eğitimi almaları gereklidir. Aynı biçimde Genel İngilizce öğrenmek isteyenlerin de test tekniği almasına ve akademik kelimeler ile boğuşmalarına gerek yoktur. İş İngilizcesi dahilin ise, iş terminolojisi ve iş dünyası ile alakalı konular işlenmelidir. Bire bir öğretmen eşliğinde yapılacak olan İngilizce eğitimleri, en faydalı olanıdır, çünkü bire bir derslerle, İngilizce eğitiminizi çok daha hızlı ve körca yönelik bir biçimde alabilirsiniz.

 

NASIL İNGİLİZCE ÖĞRENİLİR?

Çalışmanızı 5’e Bölün:

– Gramer: Dil öğrenmenin esas taşı dil bilgisi bilgisidir. Ancak tek başına yeterli değildir. İngilizce dil bilgisi algı ve yetiniz güçlü olduktan bir süre sonra artık geriye  bu bilgiyi kullanabilmek kalıyor.
– Okuma: Kelime geliştirmenin ve cümle kurmak için yazımları bir arada görmenin en iyi yolu okumaktır. Kitap okurken bilinmeyen kelimeler bile olsa anlamı hikayeden basitçe çıkarılabilir. Bu da ayrımında olmadan kelime haznenizi geliştirmektedir.
– Yazma: Bildiğiniz kadar yazamıyorsanız başarılı olamamışsınız demektir. Yazmaya çok ağırlık verin. Yazdıkça yeni kalıplar yeni düşünceler ortaya çıkarabilirsiniz.
– Dinleme: Konuşabilmek açısından kesinlikle sık, sık  dinleme çalışması yapmak gerekir. Zevk aldığınız şeyleri dinleyin. Film, müzik, tv programları vb. Duymadan taklit edemezsiniz.
– Konuşma: Çok çok düşünerek, hatasız konuşmaya çalışmayın. Konuşurken hatalarınızı kavrayarak düzeltebilirsiniz. Ne kadar çok denerseniz o kadar acele ilerlersiniz. Bire bir dersler alarak pratik konuşma egzersizi yapabilirsiniz

İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi

İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi mühim ölçüde bir birinden değişik kelime ve kullanımlara sahiptir. İngiliz İngilizcesinde yeterli olmanız iletişim sorununun kat’i çözümü değildir. İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesinde karıştırılan kelimeler, İngilizce – İngilizce lügatlerde bulunabilir.
Amerikalıların kullandığı dil, kitaplardan öğrendiğiniz İngilizce’den bazı değişiklikler  gösterebilir. Ayrıca,  dilinde de bazı kullanım uygunsuzlukları vardır. Birçok Amerikalı, mektepte  öğrendiği dil bilgisi kaidelerine pek uymaz, günlük konuşmalarında rahat bir dil kullanırlar.

 

Yurtdışında Dil Eğitimi ile Konuşma Problemini Ortadan Kaldırma

Amerikan İngilizcesiyle iletişim kurmak Amerika’ya Üniversite veya Master eğitimi amacı ile gidenlerin pek çoğunun en mühim sorunudur.
Amerika’da veya ülke dışında başka bir ülkede  ders alırken, nasıl etkili iletişim kuracağınız konusunda birkaç ipucu:
• Pratik yapmak altın kaidedir. Amerika’ya adım attığınız anda bile gümrük ve pasaport kontrollerinde  pratik yapmaya başlayabilirsiniz.
• Amerikan İngilizcesiyle iletişim kurmak konusunda ipuçları yakalamak amacıyla  gözlerinizi ve kulaklarınızı dört açın.
• Kendinizi ifade ederken günlük kendi  dilinizde düşünmeyin. Türkçe mantığıyla düşünmek sıkıntı doğurabilir.
• Mümkün olan her an İngilizce iletişim kurmaya çalışın.
• Samimi olun, Amerika daki başka yabancı öğrencilerle, karşılaştığınız sorunları tartışın. Büyük bir ihtimalle onlar da aynı durumlarla karşı karşıya kalmışlardır.
• Okuldaki derslerde karşılaşmanız muhtemel olan yeni terminolojileri okuyun ve anlayın.
• Eğer Amerika daki dil mekteplerinden birinde eğitim görüyorsanız, öğretmenlerinizi dikkatli dinleyin ve yeni öğrendiğiniz kelimeleri gün boyunca kullanmaya çalışın.
• Radyo ve televizyon programlarını takip edin. İletişim becerilerinizi geliştirmede size çok faydalı olacaktır.
• Eğer imkanınız varsa düzenli olarak gazete, dergi, kurgusal ya da değişik türde kitaplar okuyun. Bu tür etkinlikler kelime hazinenizi geliştirme konusunda size faydalı olacaktır.
• Hata yaptığınızda kendinizi asla kötülemeyin.